Yeniden Büyük Türkiye

Bilim- Ümmet, Yapay Zeka-İslam, Teknoloji-Nafile Namazlar, İhracat-İbadet ve Yeniden Büyük Türkiye

Yıllar önce internette karşılaştığım bir haber dikkatimi çekmişti. Haberde Somalili hafızlar için Kur’an-ı Kerim kampanyası yapıldığından bahsediliyordu. Destek verme düşüncesindeydim. Arama motoruna girdim ve “Somalili Çocuklar” kelimelerini arattım. Çıkan görseller karşısında adeta nutkum tutulmuştu. Yeterli beslenemedikleri için kemikleri tek tek sayılabilen ölüm sınırındaki çocuklar, çaresiz bir şekilde evlatlarının ölümünü bekleyen anneler. Ve birileri onların hafız olması için bir kampanya düzenliyordu…

Yine yıllar önce seyrettiğim bir video beni dehşete düşürmüştü. Olay Suriye’de gerçekleşiyordu. Farklı mezheplerden insanları öldürdüğünde bunun mükafatı olarak cennete gireceğini düşünen bir sözde Müslüman, eline aldığı otomatik silahla karşısına çıkan çoluk- çocuk-kadın-erkek-masum fark etmeksizin herkesi öldürüyordu. İlginç olan ise bunu yaparken tekbir getiriyor olmasıydı…

Dünyanın hemen hemen her tarafını gezen bir seyyaha “Sizce dünyada en güvensiz ülke hangisi?” Diye sorduklarında, halkının %99’u Müslüman olan bir ülkeyi söylemesi beni o kadar üzmüştü ki…

Dünya nüfusunun %24’ü Müslüman. Ortalama kişi başı gelir diğer ülkelerde 10 bin dolar seviyesinde iken bu tutar Müslüman ülkelerde 7 bin dolar seviyelerinde. Müslümanlar Dünya Gayri Safi Milli Hâsılası’nın sadece yüzde 8,8’ini üretebiliyor. Askeri ve savunma harcamaları payı ise dünya ortalamasının 1,5 katı. Petrol ihraç eden Müslüman ülkeler ihracat gelirlerinin yaklaşık üçte birini savunma harcamalarına ayırıyorlar. Ve daha ilginci ise bu savunma bütçelerini, diğer Müslüman ülke tehditlerine karşı oluşturmaları…

Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, son 25 yılda dünyadaki mücadele ve savaşlarda ölen Müslümanların sayısı 12,5 milyon. Bu rakama dahil edilen öldürülen çocuk sayısının ise 1,5 milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Ve kalan milyonlarca yetim çocuk…

Tüm bunların sonucu olarak; İslam coğrafyası kan gölüne dönmüş durumda. Ölen de tekbir getiriyor, öldüren de. Katliam yapan da cennete gideceğini düşünüyor, katlettiren de…

Osmanlı İmparatorluğu’nu lime lime parçalayan bu durum tam da Batı’nın kurguladığı biçimde gelişiyor. Küçücük devletlere bölünmüş, güçsüz, eğitimsiz, dışa bağımlı, ekonomik yönden geri kalmış kukla yönetimlerle parmaklarında oynattıkları lidersiz, basiretsiz ülkeler. Bunun en doğal sonucu olarak da iliklerine kadar sömürülen, doğal kaynakları peşkeş çekilen toplumlar.

Ve liderini bekleyen ülkeler…

Kanaatimce Türkiye, yine Yeniden Büyük Türkiye olma yolunda büyük adımlar attı ve artık “su kanalını” buldu.

Bizlere düşen bu büyük davaya karınca misali su taşımak.

Bunu birileri ihracatla, birileri yazılımla, birileri ar-ge ile, birileri istihbarat çalışmalarıyla, birileri dualarıyla, birileri yazılarıyla sağlayacak…

Biz de bu birilerinden sadece biri olabilirsek ne mutlu bize…