Yazıklar olsun...

Şahsi arabamla alevlerin içinde kaldım arabamın ön tarafı yandı, o anlar can pazarıydı, elim de kamera açık hem kaçıyor hem de yangını kayda almaya çalışıyordum. Bir taraftan da kaçın, kaçın diyerek bağırıyordum…

Bu sene yaşadığımız orman yangınları felaketini hepiniz biliyorsunuz sevgili okurlar. 28 Temmuz 2021'de Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin birçok şehrine yayılan orman yangınları hepimizin yüreğini yaktı. 8 kişi hayatını kaybetti, yüzbinlerce hektar orman ve yerleşim yeri küle döndü ve binlerce hayvan can verdi…

Mesleğim gereği Marmaris ve Köyceğiz yangınlarının her alanında görev alarak en iyi görüntüyü yakalayabilmek ve kamuoyuna yangın alanından an be an görüntü aktarabilmek adına iki sefer yangının içinde kaldım. Birincisi Marmaris Hisarönü ikincisi de Köyceğiz yangınlarını takip ederken…Şahsi arabamla alevlerin içinde kaldım arabamın ön tarafı yandı, o anlar can pazarıydı, elim de kamera açık hem kaçıyor hem de yangını kayda almaya çalışıyordum. Bir taraftan da kaçın, kaçın diyerek bağırıyordum…

Yangınlar kontrol altına alındı ve memleketçe rahat bir nefes aldık, şimdi sırada yaraların sarılması vardı. Evsizler ev derdine düştü, bağı bahçesi yananlar, yeni bir ekim dikim derdine ben de arabamı yaptırmanın derdine düştüm. Yangın alanlarında resmen kefen boynumuzda görev yaptık. Kamuoyuna en doğru, en iyi görüntü ve bilgileri aktarmaya çalıştık. Bir milletvekili veya bir bakan geldiğinde süt dökmüş kediye dönen köylüler, zaman zaman ''Devlet nerede?'' diye yakamı tutup saldırdılar. Jandarmaya sığındığımız anların detayına bile girmiyorum bu yazımda...

Tabikî bu yazım da konu üzerinden baya zaman geçmiş yangınlar değil, bu yazım da arabamın alevler için de kaldığın da ön tarafının yanmasından ötürü ön plakanın kaybolması veya yanmasından dolayı uğradığım haksız davranıştan bahsedeceğim...

Yangınların bitmesiyle ben de arabamı yaptırmanın telaşı içine girdim, tamponu ve farları yanık ve araba ile kaçış esnasında çarptığım sağ çamurluk ile baya bir gezdim. Daha sonra gerekli parçalar siparişle İstanbul'dan gönderildi ve Marmaris sanayisinde arabam yapıldı…

Gerekli olan parçaların gelmesi ve prosedürler derken arabanın yapılması, boyası falan baya bir zaman aldı tabi ki ve sonunda arabam yapıldı. Arabamı sanayinden çıkardığım gün akşam saatlerinde Ortaca ‘ya doğru gitmek üzere yola çıkmışken Marmaris'in Çetibeli bölgesinde, Marmaris'ten Gökova istikametine doğru giden yolda polis kontrol noktasına takıldım…

Polis efendi soruyor “plakan nerede?”

*”Plakam yok yangında kayboldu, araba da sanayideydi yeni yapıldı, bu hafta çıkartırım. Elim de jandarma tutanağımda var”...

“Olmaz plakasız gezemezsin, biz sana bir ceza yazalım aklın başına gelsin”...

*”Beyefendi elimde jandarma tutanağı var, bu araba yangın alanında alevlerin içindeydi ve bu araba bugün yapıldı ve ben evime gidiyorum, plakayı çıkartacağım”...

“Yok, kusura bakma yazacağım”...

 Bu diyalogdan sonra Muğla Emniyet Müdürlüğü'nü arıyorum, nöbetçi polis memur ile görüşüyorum, polis memuru bana ''abi nasıl yazar ceza, durum belli telefonu o memura ver'' diyor ve veriyorum.

Ceza yazan polis Muğla Emniyet Müdürlüğü'ndeki nöbetçi polis memuruna, “devre komisere bildirdim fotosunu da çektim yapacak bir şey yok artık yazdım bir kere'' diyor…

Ceza yazan polis memuru telefonu bana geri veriyor ve telefonun diğer ucunda ki Muğla Emniyet Müdürlüğü'ndeki görüştüğüm memur, ''abi 175 TL falan gelir merak etme'' diyor. Anladım ki yapacak bir şey yok, biz onca zorluklar ve meslek etiği gereği canımızı malımızı kaybetme riski ile görev yapalım karşılığında gördüğümüz muamele bu...

Bu cezayı ödemeyeceğim sevgili okurlar, hakkımı hukukumu mu arayacağım. Bu işin peşini bırakmayacağım, bu cezayı, ya bunu yazan kişi ödeyecek, ya da ben ödemeyeceğim. İlk fırsatta da bu ceza tutanağını İl Emniyet Müdürü'nün ve de Vali beyin önüne koyacağım. Belki yapılan davranışın ne kadar yanlış olduğunu görürlerse onlardan biri ödemek ister...

Polis memurunun benim aklıma başıma getirmek için yazdığı cezanın tutanağı 3 gün önce posta ile geldi, 551 TL.

Bu cezayı bana yazan insafsız polis memuru bence senin aklın başında değil, şimdi sanıyor musun sana madalya takacaklar? Sana ödül, mükâfat falan vermeyecekler, bundan emin ol. Gıcıklığın, görev yaptığım gazeteme miydi veya benim tipime mi gıcık oldun bilmiyorum ama şikâyet ve itirazlarımla aklımın ne kadar başımda olup olmadığını öğreneceksin. Senin aklın başında olsaydı sen böyle şuursuzca bir hareketi yapmazdın. Şu an sana bol bol dua ediyorum, duaları ardı ardına saydırıyorum. Elimde jandarma tutanağı olmasına rağmen bu MUHLİS bir insanın yapacağı Akyol da giden bir insan işi değil. Aslında daha çok şey yazabilirim bu konu ile ilgili ama değmez, gördüm ki bana ceza yazan polis memurun da ne insaf kalmış, ne insanlık ne de vicdan, ne diyelim,

YAZIKLAR OLSUN... 

Sevgiyle kalın/ 21.11.2021

Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com

a.erturan@starhaber.tv