SESSİZ BİR YER

Sessiz bir yer hayal ediyorum. Hangi şehir olduğunun bir önemi yok.

Öylesine sakinlik olsun. Çıkarlı sevgilere ihtiyacım olmamalı. Hiç kimsenin yalan dolu süslü sözleri etkilemiyor beni. Zira sonrasını biliyorum. Zehir zemberek kelimeleri nasıl da sıraya dizer beyinleri...

Bir çatı, dört duvar yeter mesela... İnsanın en iyi dostunun kendisi olduğunu kırklı yaşlarımda öğrendim. Böyle bir yalnızlık özentisi var bu aralar bende. Kendimi dinlemeyeli çok uzun zaman olmuş geçte olsa fark ettim.

Yıllarca başkaları için yaşamışım. Aman üzülmesin, aman kırılmasın, aman da aman...

Yahu bırak kırılsın, üzülsün, küssün konuşmasın.

Yahu bırak sana sırtını dönsün. Bu daha dürüstçe bir hareket değil mi?

Hasetçe verilen selamdan kelamsız günler daha kıymetli değil midir?

Öyle akarsular, ormanlar, denizler falan hayal etmiyorum. Yıllar sonra huzurun sessizlikte olduğunu fark ettim. Herkes eteğinde ki taşları dökmüş, kalbinde ki baklayı çıkarıvermiş dilinden. Ne güzel işte Allah'tan daha ne isterim ki. Maskesiz gerçekler acı bir deneyim gibi görülse de sonrası muhteşemdir. Yüklerinden arınır, kamburlarını atarsın sırtından.

İnsan olduğunu, nefes aldığını hatırlarsın. Şöyle ciğerlerine kadar dolu dolu çektiğin o nefesin ne kadar kıymetli olduğunu anlar ve susarsın.

 

Bugün kimseye laf anlatacağım diye uğraşma. Seni tanıyan zaten bilir.

Yaşam için verdiğin mücadelede seni yoracak insanlara ihtiyacın yok. Yaşam yeterince zor değil mi zaten?

Öyleyse en çok sevdiğin şeyi yapmaktan korkma.

Başkalarını mutlu etmek yerine kendini mutlu et.

Belki sıcak bir çikolata yâda soğuk bir duş.

Sonra sessizce uzan yatağına. Yattığında düşünmen gereken tek şeyin uyku olduğunu unutma.

Sessiz bir yer hayal ediyorum. Kendimle baş başa, el ele, göz göze geldiğim bir yer.