Pentagon Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) tarafından yayınlanan bir rapor, Irak'taki İran destekli Şii milislerin, Duhok'un kuzeyindeki Amedi ilçesindeki Türk askeri üssünü hedef almak için terör örgütü PKK ile işbirliği yaptığını ortaya çıkardı. Ammar Karargahı komutanı Mehdi Taeb (İslam Devrim Muhafızları Kolordusu (IRGC) İstihbarat Teşkilatı başkanı Hossein Taeb'in kardeşi) DIA raporunu doğruladı ve saldırıyı Devrim Muhafızları'nın koordine ettiğini öne sürdü. Raporda, İran'ın Devrim Muhafızları ile PKK arasında Türkiye'ye karşı ittifak yürütüldüğü de öne sürüldü.
Devrim Muhafızları ve terör örgütü PKK'nın aslında Türkiye'ye karşı uzun bir işbirliği geçmişi bulunuyor. Dahası, PKK terör örgütü, İran Devrim Muhafızları'nın PKK'nın Türklere karşı çabalarına verdiği destek karşılığında, İran'daki Kürt hareketini desteklemeyeceği konusunda anlaştı.
O dönem İran'daki İslami rejim Türkiye'nin NATO üyeliğini tehdit olarak görürken PKK'yı destekledi. Ankara'yı tehdit olan gören İran, Türk hükümeti alenen tarafsızlık politikasını sürdürmesine rağmen, Türkiye'nin İran'la sekiz yıllık savaşında Saddam Hüseyin'in yanında yer aldığını iddia ediyordu. Türkiye ile Saddam Hüseyin arasındaki 1983 güvenlik anlaşması İranlıları hayal kırıklığına uğrattı ve Devrim Muhafızları'nın PKK'ya yardım etmesiyle sonuçlandı. İran, PKK'ya askeri ve lojistik destek sağlarken, PKK ile işbirliği, İran'ın Türkiye içinde istihbarat toplamasına da yardımcı oldu.
Raporda, çok sayıda üst düzey PKK'lının İran'ı gizlice ziyaret ederek Devrim Muhafızları yetkilileriyle görüştüğü de iddia edildi. PKK'nın üst düzey isimlerinden Cemîl Bayık, terörist başı Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan gibi isimlerin Devrim Muhafızları ile iyi ilişkiler sürdürülmesine önderlik ettiği raporda yer aldı. İkili ilişkilerin gelişmesiyle Devrim Muhafızları'nın PKK'yı eğitmeye ve silahlandırmaya başladığı ve onlara İran topraklarında güvenli bir sığınak, sağlık yardımı ve tesis sağladığı aktarıldı. Raporda, son yıllarda ortaklığın yeni bir aşamaya girdiği ve Suriye ve Irak'taki iç savaşların patlak vermesiyle, Türkiye'nin bölgedeki müdahaleleri artırdığına dikkat çekildi. Bu süreçte, Devrim Muhafızları'nın da PKK'ya yardımları artırdığı öne sürüldü.
İsrail merkezli Times of İsrail gazetesinden Farhad Rezaey tarafından kaleme alınan ve ABD raporuna vurgu yapan bir yazıda, Türkiye'nin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile siyasi ve ekonomik bağlarını güçlendirme çabasının Tahran hükümeti olarak tehdit olarak göründüğü de vurgulandı. İran medyası, geçtiğimiz günlerde, KBY'deki Barzani ailesinin Ankara ile kuzey Irak'tan Türkiye'ye ve ardından İsrail ve Avrupa'ya petrol ve gaz ihraç etmek için 50 yıllık bir anlaşmaya vardığını öne sürdü. Anlaşmanın Irak merkezi hükümetini baypas ederek gerçekleştiği de iddia edildi. Bu durumun, Türkiye'nin enerji piyasasında İran üzerinde daha fazla pazarlık gücü elde etmesini sağlayacağı vurgulandı. Özellikle Rusya ve Ukrayna savaşının ardından, İran'a yönelik yaptırımlar nedeniyle IKBY'nin doğal gaz ve petrol konusunda dünyada ön plana çıkmak istediği de öne sürülürken, Avrupa için Rus petrol ve gazının yerini almayı umduğu aktarıldı. Ancak bu noktada İran'ın tutumu şüphelerini koruyor.
PKK ve Devrim Muhafızları'nın Irak'taki vekilleri aracılığıyla yaptığı ittifak, İran'ın Türk-Kürt enerji planlarını baltalama konusundaki güçlü kararlılığının açık bir göstergesi olarak nitelendiriliyor. Sözcü gazetesinde yer alan habere göre geçtiğimiz hafta da İran Devrim Muhafızları Ordusu İstihbarat Kurumu Başkanı Hüseyin Taib'in kardeşi olan Ammar Karargahı Başkanı Mehdi Taib'in bir ses kaydı yayınlanmıştı. İran Uluslararası Ajansı'nın ( İran Internatıonal) aktardığı ses dosyasına göre, Ammar Karargahı Başkanı Mehdi Taib, Türk askeri üslerinin kendileri tarafından bizzat hedef alındığını söyledi. Taib, Irak'ta terör örgütü PKK'nın Türk askeri üslerine saldırdığını söyleyen bir gazeteciye, "PKK değil biz vurduk" yanıtını verdi.
(haberler.com)