Muğla’da Kaçak Yapılaşmanın Önüne Geçilemiyor...

Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Muğla, maviyle yeşilin iç içe geçtiği doğal güzellikleriyle bilinir. Ancak bu eşsiz coğrafya, yıllardır kaçak yapılaşmanın pençesinde.

Türkiye’nin cennet köşelerinden biri olan Muğla, maviyle yeşilin iç içe geçtiği doğal güzellikleriyle bilinir. Ancak bu eşsiz coğrafya, yıllardır kaçak yapılaşmanın pençesinde. 2019 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un verdiği "Kaçak Yapılaşma ile Mücadele Talimatı" sonrasında, bölgede kaçak yapıların tespiti ve yıkım süreci başlamıştı. Aradan geçen beş yılda, bu mücadelenin geldiği noktayı sorgulamak gerekiyor...

Kaçak Yapılar: Bitmeyen Döngü

Muğla’da şu anda 20 binden fazla kaçak yapının bulunduğu iddia ediliyor. Bu yapıların bir kısmı lüks villalardan, sahil kenarındaki işletmelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ancak asıl mesele, bu yapılaşmanın neden bir türlü önlenemediği. Her seçim dönemi gündeme gelen imar affı, bu sorunun temel nedenlerinden biri. İnsanlar, "nasıl olsa af çıkar" düşüncesiyle kaçak yapılaşmaya yöneliyor. Nitekim, 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem öncesinde bile imar affı söylentileri dolaşıyordu. Bu zihniyetle, Muğla’nın her köşesinde adeta mantar gibi kaçak yapılar türedi...

Depremden sonra bir duraklama yaşandı.

Kaçak yapıcılar “Acaba yıkımlar başlayacak mı?” diye bekleyişe geçti. Ancak somut bir adım atılmadığını görenler, yeniden inşaata devam etti. Bugün hala kaçak yapıların akıbeti belirsiz. Belediyeler, şikayet üzerine kaçak yapı sahiplerine cezai işlem uyguluyor, ancak bu cezalar caydırıcı olmaktan uzak. Öyle ki, yapı sahipleri "Cezayı ödedim, artık yıkım olmaz" rahatlığıyla hareket ediyor...

Mücadelede Yetersiz Kalan Adımlar

Peki, 2019’daki talimat ne oldu? Tozlu raflara mı kaldırıldı, yoksa hala geçerliliğini mi koruyor? Bu soruya net bir cevap almak mümkün değil. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ve Muğla İl Müdürlüğü’nün 2024 Kasım ayı itibarıyla Muğla genelindeki kaçak yapı sayısını ve bu yapıların geleceğiyle ilgili somut bir planı açıklaması gerekiyor...

Caydırıcı Önlemler Şart

Kaçak yapılaşma sadece doğal güzelliklerin talan edilmesi değil, aynı zamanda insan hayatını tehlikeye atan bir sorundur. 6 Şubat depreminde gördük ki; ihmal, çarpık ilişkiler ve kayırmacılığın faturası ağır oldu. Binlerce insan öldü, yuvalar yıkıldı. Bu kadar büyük bir bedel ödenmesine rağmen, hala ders alınmadıysa, bundan sonra hiç alınamayacak. Kaçak yapılar, malzemeden çalanlar, standartlara uymayanlar… Hepsi için kesin, tavizsiz kararlar alınmalıdır. Japonya gibi deprem kuşağında yer alan bir ülkede binalar 7.8 şiddetinde depremlere dayanabiliyor. Biz neden bunu başaramıyoruz? Cevap basit: Standartlara uymuyoruz...

İbretlik Adımlar Atılmalı

Kaçak yapılaşmaya karşı mücadele, bir ülkenin kırmızı çizgisi olmalıdır. Yasalar net olmalı ve uygulanmalıdır. Kaçak yapı yapanlar ağır cezalarla karşılaşmalı, gerektiğinde özgürlüklerinden dahi mahrum bırakılmalıdır. Toplum olarak bu kararlılığı göstermedikçe, doğamız, insanımız ve geleceğimiz zarar görmeye devam edecek...

6 Şubat depremi bizlere açık bir mesaj verdi: “Artık uyanın!” Bu mesajı anlamayanlara hatırlatmak görevimiz. Bugün Muğla’daki kaçak yapılar yıkılmazsa, yarın bu binalar başka felaketlere yol açabilir. Hukukun, toplumun ve devletin güçlü bir tokadı olmadan bu döngü sona ermeyecek...

Sevgilerimle

Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com