Gazetecilere Saldırı Ne İlk Nede Son Olacak - Dokunulmazlık İstiyoruz

Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biridir. Kamuoyunu bilgilendirmek, hak ihlallerini duyurmak ve toplumu bilinçlendirmek gazetecilerin asli görevidir. Ancak bu kritik görev, Türkiye’de zaman zaman saldırılar ve tehditlerle engellenmekte, gazeteciler fiziki şiddete maruz kalmaktadır. Son olarak Balıkesir'in Burhaniye ilçesinde Zeytin Efe Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Hakan Sataroğlu’na yapılan saldırı, bu durumun en somut örneklerinden biri oldu. CHP’li Meclis Üyesi Nadir Bayram’ın, gazeteci Sataroğlu’na yönelik şiddeti hem meslek onuruna bir darbe hem de basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak kayıtlara geçti...

Gazetecilik: Kamu Görevidir

Gazetecilik, yasalar çerçevesinde bir kamu görevidir. Basın Kanunu’nda yer alan hükümler de gazetecilerin bilgi toplama ve bu bilgiyi kamuoyuna aktarma haklarını garanti altına alır. Ancak bu kanun, gazetecilere yönelik saldırılar karşısında yeterli bir koruma sağlamamaktadır.
Türkiye'de basın çalışanları genellikle tehdit, fiziksel şiddet ve yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalmakta; mesleki haklarını tam anlamıyla kullanmakta zorlanmaktadır. Bu durum, halkın bilgiye erişimini engellemekte ve basın özgürlüğünü zayıflatmaktadır...

Gazetecilere Yönelik Saldırılar

Birçok saldırı, gazetecilerin toplum yararına yaptığı eleştirel haberlerin bazı kişi veya grupların çıkarlarına ters düşmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu saldırılar sonrasında saldırganların yaygın savunmaları ise genellikle aynı: “Gazeteci para istedi, vermedim.” Ancak gerçek, çoğunlukla gazetecilerin kamu yararına ortaya çıkardığı hukuksuzlukların üstünün örtülmek istenmesidir...

Gazetecilerin eleştiri, araştırma ve haber yapma görevini yerine getirdiği bir ortamda, bu mesleği icra edenlere yönelik saldırıların caydırıcı cezalarla önlenmesi gerekmektedir. Ne yazık ki birçok saldırı, sıradan adli vakalar olarak ele alınmakta, failler düşük cezalarla kurtulmaktadır...

Balıkesir'deki Saldırı ve Bir Sistem Sorunu

Burhaniye’de yaşanan son olayda, Hakan Sataroğlu’na yönelik şiddet sadece bireysel bir saldırı değil, aynı zamanda gazetecilik mesleğine yönelik bir sistem sorununun göstergesidir. Turkuaz Basın Kartı sahibi bir gazeteci olmasına rağmen Sataroğlu, görevi başında korunmamış; yapılan saldırı, halkın bilgi alma hakkına da bir darbe olmuştur. Bu olay, gazetecilere yönelik yasal korumaların artırılması gerekliliğini bir kez daha gündeme getirmiştir...

Gazeteciler için Yasal Düzenleme ve Dokunulmazlık Gerekiyor

Gazetecilere yönelik saldırıların önlenmesi ve mesleğin güvence altına alınması için kapsamlı bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Aşağıdaki adımlar atılmalıdır:

1. Gazetecilere Görev Dokunulmazlığı Sağlanmalı: Savcı, hâkim veya kolluk kuvvetleri gibi gazeteciler de görevleri sırasında korunmalıdır. Bu, hem resmi basın kartı taşıyan gazeteciler hem de basın kuruluşlarında çalışan diğer basın emekçileri için geçerli olmalıdır...
2. Caydırıcı Cezalar Getirilmeli: Gazetecilere yönelik fiziki ve psikolojik saldırılar için ağır cezalar içeren bir düzenleme yapılmalıdır...
3. Basın Kanunu Güçlendirilmeli: Basın Kanunu’na, gazetecilerin görevlerini yaparken karşılaştıkları engellerin kaldırılmasına yönelik maddeler eklenmelidir...
4. Eğitim ve Bilinçlendirme Kampanyaları Düzenlenmeli: Gazetecilik mesleğinin toplum ve demokrasi için önemi halka daha fazla anlatılmalıdır...

Gazeteciler Olmasa Sesinizi Kim Duyuracak?

Gazeteciler, toplumun sesi ve vicdanıdır. Halkın şikâyetlerini, mağduriyetlerini ve talep ettiği değişiklikleri kamuoyuna duyurmak için aracı bir görev üstlenirler. Aynı zamanda siyasetçilerin, bürokratların ve diğer karar alıcıların mesajlarını halka iletmekte de önemli bir köprü görevi görürler. Bu nedenle, gazetecilerin görevlerini yapması yalnızca meslekleri açısından değil, demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından da hayati önem taşır...

Gazeteciler olmasa halkın bilgiye erişimi nasıl sağlanabilir? Halkın sorunlarını, siyasilerin açıklamalarını veya toplumun hassasiyetlerini duyuracak mecra olmazsa, demokrasinin en önemli unsurlarından biri olan bilgi paylaşımı sekteye uğrar...

Gazetecilere Güvence Sağlanmalı

Burhaniye’de yaşanan olay, gazetecilerin karşılaştığı tehlikelerin sadece bir örneğidir. Bu olay, gazetecilerin daha fazla korunmaya ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Gazeteciler için daha güçlü bir yasal altyapı oluşturulmalı, mesleklerini rahatça icra edebilmeleri için görev dokunulmazlığı sağlanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki gazeteci, yalnızca haber yazmaz; demokrasinin nefes almasını sağlar. Bu nefes kesildiğinde ise halkın bilgiye erişim hakkı da ortadan kalkar. Halkın haber alma hakkını korumak için gazetecilere yönelik her türlü engel kaldırılmalı ve meslek onurlarını savunacak yasal düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir... Sevgilerimle

Gazeteci - Ali ERTURAN

Uluslararası Gazeteciler Delegasyonu

Genel Başkanı

gazetecialierturan@gmail.com