Orman Genel Müdürlüğü, 21 Ocak’ta Muğla’nın Dalaman ilçesine bağlı Çöğmen Köyü’nde yaşayan yurttaşlara gönderdiği yazıda tapulu arazilerini terk etmelerini istedi. CHP Muğla Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Süleyman Girgin Muğla’nın girişimleri sonucu Orman Genel Müdürlüğü tebligatları durdurdu. Konuyla ilgili açıklama yapan Girgin, Çöğmen kararın köylüler için olmlu olduğunu ancak yeterli olmadığını bildirdi. söyledi.
Girgin şu açıklamayı yaptı:
“Dalaman’ın Çöğmen Köyü’nde köylülerimizle yaptığımız görüşmeden sonra, durumu anlatmak için Çevre Şehircilik ve İklim Bakanı Sayın Murat Kurum’u aradık. Vatandaşlarımızın 70 yıllık tapularına orman alanında kaldığı gerekçesiyle kısıtlama getirilmesine karşı Bakanlığı göreve davet ettik. Kendisi de ilgileneceğini söylemişti. Sonrasında AKP Muğla Milletvekili Mehmet Yavuz Demir’in de katkısıyla, Orman Genel Müdürlüğü tarafından “Çöğmen Köyü’ne gönderilen tebligatlar geçersizdir” diye bir açıklama yapıldı.
Günlerdir ne yapacağını bilemeyen, geceleri uyku uyuyamayan ve huzursuz olan köylülerimiz yapılan bu açıklamadan şu an itibariyle memnun. Ancak köylülerimiz, sorunun kökten çözülmesini talep ediyor.
Yapılan açıklama olumlu bir gelişmedir ancak bu sorun sadece Dalaman, Menteşe, Köyceğiz ve Ula ilçelerimiz ile sınırlı değil tüm ülke geneline yayılmış bir sorundur. Vatandaşlarımız atadan kalan evleri ve tarım yaptıkları topraklarında bu tebligatlar ile karşı karşıya kalmaktadır.
Orman Genel Müdürlüğü’nün açıklamasında “Tebligatlarda her ne kadar ‘kısmen’ vurgusu yapılmış olsa da tapuların yok sayılarak parsellerin tamamının orman olacağı yönünde bir algının oluştuğu anlaşılmıştır.” denmektedir. Oysa ortada bir gerçek vardır. Örneğin Menteşe İlçemizin Gülağzı Mahallesi’nde, onaylanan imar planı neticesinde imar uygulaması işlemi gerçekleşmiş ve neticesinde 40 adet arsa vasıflı imar parseli oluşmuştur. Ancak imar planı onay sürecinde, Orman Bölge Müdürlüğü’nden alınan ön izinler geçersiz sayılmış, yine aynı kurumun yaptığı güncel çalışmalarda, geçmişte oluşan arsa vasıflı imar parselleri belirlenen orman tahdit sınırı ile orman alanı içerisinde bırakılmıştır. Bu uygulama devlette devamlılık esastır ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Yine Menteşe-Bayır Mahallesi’nde kıdem tazminatı ve ailesinin desteği ile tapulu arsa alan bir vatandaşın da tapu kaydına orman olduğu gerekçesiyle kısıtlama konmuş ve yılların birikimiyle ev yapmak amacıyla aldığı arsa orman alanında bırakıldığı için vatandaşımız çaresiz kalmıştır. İnsanlar ömür boyu çalışıp birikimleri ile bir ev ya da arsa alıyor, sonra bir mektup geliyor ve tapulu yerinizin orman alanı içinde bırakıldığını öğreniyorsunuz. Üstelik imar planı için resmi kurumlardan izin alınmasına rağmen. Dolayısıyla Türkiye’nin her yerinde karşılaştığımız bu sorunun çözümü için mutlaka yasal bir düzenleme yapılmalı ve tapuya güven ilkesi zedelenmemelidir.
28 Temmuz 2021’de Resmî Gazetede yayınlanan Turizm Teşvik Kanunu’na göre “Kültür ve Turizm Gelişme Bölgeleri dışında kalsa bile” orman arazileri “kamu yararı” kapsamına alınarak turizm yatırımcılarına açılabilecek. Yeri, mevkii ve sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan” edilecek. İktidara çağrımız, orman alanlarını “ kamu yararı” gerekçesiyle talana açacaklarına bu yetkiyi köylünün lehine kullanarak köylünün kadim arazilerinin orman sınırı dışında bırakılması için kullanmasıdır.
Çöğmen köylülerimiz “ tapulu arazilerinizi terkedin demek Türkiye Cumhuriyetini de terkedin” demektir, “ “biz nasıl veririz ata topraklarımızı, veremeyiz”, “ biz bu durumda ne yapacağız” diyerek seslerini tüm Türkiye’ye duyurdular ve belli bir sonuç aldılar. Köylülerimizi kutluyorum.
Ancak ülkemizin bir çok ilinde benzer durum var ve bazı yerlerde mahkemelik oluyorlar. Dileğimiz Çöğmen son olsun ve bu durumdaki vatandaşların mağduriyeti giderilsin ve mülkiyet hakkına başta devletin kurumları sahip çıksın.