Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların yanlış nitelendirilmesi
Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar
Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, Türk Ceza Kanunu’nda dört farklı suç tipi olarak düzenlenmiş olup bunlar cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve son olarak cinsel taciz suçları olup söz konusu suç tipleri arasındaki farklara hakim olunmadığında yanlış suç nitelendirilmesi yapılmaktadır. Özellikle çocuğa yönelik cinsel istismar dünyada en sık işlenen ve görülme oranı en çok artan suçların başında gelmektedir. Mağdurların yaşadığı korkular ve ne yazık ki söz konusu suçların önüne geçebilecek düzenlemelerin yeterli olmaması nedeniyle faillerin ve işlenen suçların ortaya çıkarılamaması sonucu birçok cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suç verilere yansımamakta ve gizli kalmaktadır. Ancak verilere yansımayan suçlara rağmen TÜİK’in 2016 verilerine göre Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat artmıştır. Yine İnsan Hakları Derneği’nin 2018 raporuna göre, çocuk istismarında Türkiye dünyada 3. sırada yer almaktadır. Söz konusu veriler cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların ne denli ciddi boyuta ulaştığını göstermekte olup bu suçlara karşı toplumun ekstra bilinçlenmesi, suç unsurlarının her birey tarafından bilinmesi, suçların farkına varılıp sessiz kalınmaması ve önüne geçilmesi gerekmektedir. Ancak sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ne yazık ki söz konusu suç tiplerinin çoğu birey tarafından yanlış nitelendirildiğini dolayısıyla hatalı haberler yapıldığını ve bu durumun da olumsuz etkileri olduğunu görmekteyiz.
Cinsel saldırı suçu, cinsel istismar suçu, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ve cinsel taciz suçu birbirinden farklı cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen dört ayrı suçtur. Özellikle cinsel taciz suçu toplumda hatalı olarak cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları yerine kullanılmaktadır. Bu nedenle öncelikle cinsel taciz suçunun unsurlarına ve cinsel saldırı ile cinsel istismar suçlarından farkına değinerek söz konusu hatalı kullanımın ve bu hatalı kullanımın etkilerinin önüne geçmenin öneminden bahsetmemiz gerekmektedir.
Cinsel Taciz Suçu Nedir? Cinsel Taciz Suçunun Unsurları ve Yanlış Nitelendirilmesinin Etkileri
Cinsel taciz suçu, failin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla bedensel herhangi bir temasta bulunmaksızıneylemde bulunmasıyla gerçekleşmektedir. Söz konusu suçta fail bedensel hiçbir temasta bulunmadan cinsel davranışlarda bulunur. Mağdur söz konusu davranışları söz, yazı, davranış veya işaretlerle gerçekleştirebilir. Özellikle sosyal medya kullanımının arttığı günümüz dünyasında cinsel taciz suçunun yoğun işlendiği mecralardan biri olarak sosyal medya platformları önümüze çıkmaktadır. Failin cinsel amaç güderek mağdura “seni seviyorum, evlenmek istiyorum”, “konuşmak ister misin?”, “çok güzelsin” vs. şeklinde sözler sarf etmesi veya mesajlar göndermesi, cinsel amaçlı el hareketi yapması, öpücük yollaması, sokakta yürüyen kişiye laf atması, korna çalarak sözlü tacizde bulunması gibi hareketler cinsel taciz suçunu oluşturmaktadır. Suçun;
-Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
-Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
-Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
-Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
-Veya teşhir suretiyle işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları ise mağdurun yaşına göre ayrılmaktadır. Mağdurun yaşı on sekizden küçük ise yani mağdur reşit değilse cinsel istismar suçu oluşmaktadır. Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarında bedensel temas şarttır. Dolayısıyla bedensel temas gerçekleştiği an cinsel taciz suçu değil cinsel saldırı ve cinsel istismar suçları meydana gelmiş demektir. Cinsel saldırı suçunun temel biçimi cinsel davranışlarla kişinin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarının sarkıntılık düzeyinde kalması ise her ne kadar cezanın azaltılmasını gerektiren nitelikli hali olarak sayılmış ise de sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel davranışta da temas mevcut olup vücut dokunulmazlığı ihlal edilmektedir. Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarının cezayı arttırıcı nitelikli halleri de mevcut olup konumuz açısından asıl değinmek istediğimiz husus cinsel taciz suçunun cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarından ayrılması ve birbiri yerine kullanılamayacak terimler olduğunun üzerinin durulmasıdır. Ancak ne yazık ki sosyal medyaya yansıyan cinsel saldırı/cinsel istismar suçlarında kişilerin “cinsel taciz” terimini kullandığını görmekteyiz. Önemle belirtmek gerekir ki cinsel saldırı/cinsel istismar suçları “taciz” değildir. Vücut dokunulmazlığı ihlal edilerek gerçekleştirilen cinsel davranışların haber yapılırken “taciz” olarak nitelendirilmesi söz konusu suçların boyutunu ve suç çeşidini değiştirmekte ve ne yazık ki faillerin nitelikli halini işledikleri cinsel saldırı/cinsel istismar gibi ciddi boyuttaki suçların bedensel temasın mevcut olmadığı cinsel taciz olarak lanse edilmesine sebep olmaktadır. Sosyal medya paylaşımları ve haber içeriklerinde nitelikli cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarından “taciz” olarak bahsedilmesi fahiş bir hata olup kişilerin bu konuda bilinçlenmesi ve özellikle vücut dokunulmazlığının öneminin kavranması gerekmektedir. Nitekim bedensel temas gerçekleştiği an cinsel taciz suçundan artık bahsedilemeyecektir. Bu nedenle kişilerin dokunma gerçekleştiği an cinsel saldırı/cinsel istismar suçunun faili olduklarını kavramaları gerekmekte ve daha da önemlisi cinsel amaçla laf atma, mesaj yollama, sözlü davranışlarda bulunma vs. eylemlerinin de cinsel taciz suçunu oluşturduğunun farkına vararak toplumun bilinçlenmesi ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen her harekete karşı hukuki haklarımızın farkında olmamız gerekmektedir. Nitekim cinsel amaçlı hiçbir davranış masum olmayıp özellikle temasın gerçekleştiği an artık söz konusu davranışın “cinsel taciz” olarak adlandırılamayacağını, haber içeriklerinde veya sosyal medya paylaşımlarında “taciz” olarak yer verilemeyeceğini bilmeliyiz. Bu konuda bilinçlenmemiz faillerin cinsel amaçlarla gerçekleştirdikleri her davranışın farkına varmalarını ve bedensel temasta bulunmasalar dahi suç işlediklerini bilmelerini sağlayacaktır. Vücut dokunulmazlığının önemini bilmemiz ve bedensel temasın gerçekleştiği cinsel saldırı/cinsel istismar suçlarını “cinsel taciz” olarak nitelendirmememiz gerekmektedir. Bedensel temas içermeyen hareketlerin de cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğunu bilmemiz ve kişinin cinsel özgürlüğünü ihlal eden her davranışın farkına vararak hukuki haklarımızın farkında olmamız önem taşımaktadır. Her bireyin cinsel dokunulmazlığının bulunduğu unutulmamalı ve cinsel dokunulmazlığı ihlal eden her fiilin ciddiyeti kavranarak önüne geçilmesi gerekmektedir.
Av. Tuba TURAN
av.tubaturan@gmail.com