Bu Ülkede Kürt Sorunu Yoktur

Türkiye, tarih boyunca birçok zorlu süreçten geçmiş, ancak bu süreçlerde Türkler ve Kürtler omuz omuza mücadele etmiş, kader birliği yapmıştır.

Sevgili Okurlar;

Türkiye, tarih boyunca birçok zorlu süreçten geçmiş, ancak bu süreçlerde Türkler ve Kürtler omuz omuza mücadele etmiş, kader birliği yapmıştır. Birçok savaşta birlikte savaştılar, yan yana şehit düştüler. Peki, bugün bunca acil çözüm bekleyen sorunumuz varken, Türk ve Kürt kardeşliği neden tekrar sorgulanır hale geldi?

Ülkemizin gerçek gündemi bu mudur? Tarihe baktığımızda, Türkler ve Kürtler, bu toprakları birlikte savundular...

Malazgirt Savaşı (1071), Anadolu'nun kapılarını Türklere açan bu önemli zaferde Kürtler, Selçuklu ordusuyla birlikte savaştı. Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş sürecinde Kürtler, Osmanlı'nın yanında yer aldı, devletin gelişmesinde katkıları büyük oldu...

Çanakkale Savaşı(1915), Türk ve Kürt askerlerin birlikte destan yazdığı savaşlardan biridir. Çanakkale'de Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Laz'ı omuz omuza savaştı; bu vatanın her karışı için şehit düştüler...

Kurtuluş Savaşı'nda(1919-1922) da yine Türkler ve Kürtler bir aradaydı. Maraş, Antep, Urfa gibi birçok cephede Kürtler, Türk kardeşleriyle yan yana savaştılar ve bu toprakların bağımsızlığı için canlarını verdiler...

Bu tarihsel bağlamda baktığımızda, Türkler ve Kürtler yalnızca ortak bir vatanda yaşamıyorlar, aynı zamanda bu topraklar için aynı kaderi paylaşıyorlar. Peki, bugün bunca sorunumuz varken neden “Türk-Kürt sorunu” yeniden gündeme getiriliyor? Bu ülkede Türk-Kürt sorunu yoktur. Türkler ve Kürtler, yüzyıllardır bu topraklarda bir arada yaşamış, birbirleriyle kaynaşmış, aile olmuş, akraba olmuşlardır. Türkler ve Kürtler, maya ile un gibi birbirine yoğrulmuş, hayatın her alanında iç içe geçmişlerdir...

Siyasi manipülasyonlarla, yapay gündemlerle bu birlikteliği bozmaya çalışanlara rağmen halk, sokakta, iş yerinde, okulda, düğünde, cenazede kardeşçe yaşamaya devam ediyor. Kimse kimseyi bu nedenle sorgulamıyor, kimse kimseyle bu yüzden kavga etmiyor. Ancak ne yazık ki, günümüzde bu birliktelik üzerinden siyasi çıkarlar sağlanmaya çalışılıyor. Ülkemizin önünde duran acil sorunlar, çözüm bekleyen meseleler dururken neden sürekli bu mesele alevlendiriliyor?

Ekonomi, işsizlik, eğitim, sağlık, adalet ve yaşam standartlarının düşmesi gibi konular çözüm beklerken, alım gücü gün geçtikçe azalırken, enflasyon her geçen gün vatandaşın cebini yakarken, gençler iş bulamazken, emekliler geçim sıkıntısı çekerken neden bu sorunlara odaklanmıyoruz. Bir insanın en temel ihtiyacı huzur ve refahtır. Bugün Türkiye'nin dört bir yanındaki insanlar, ister Kürt olsun ister Türk, ortak bir sorundan muzdaripler: geçim sıkıntısı. Gıda fiyatları hızla yükseliyor, kiralar almış başını gitmiş, ev sahibi olma hayalleri bir yana dursun, kirayı ödeyebilmek bile başlı başına bir sorun haline gelmiş durumda. Üstelik gençler iş bulmakta zorlanıyor, üniversite mezunları yıllarca emek verip eğitim alıyor, ancak iş bulamıyor. Eğitimde fırsat eşitsizliği her geçen gün artıyor, sağlık sisteminde yaşanan sorunlar vatandaşın daha da zorlanmasına neden oluyor. Ülkemizin bu kadar ciddi sorunları varken, asıl gündem neden bunlar değil?

Türkiye'nin ekonomik kalkınma, eğitim reformu, işsizlikle mücadele, adalet ve yargı sisteminde iyileştirme, çevre sorunları gibi acil konularına odaklanması gerekmez mi? Siyasi karar vericilerin önceliği halkın refahı, huzuru, geleceği değil midir?

Bir zamanlar birlikte bu toprakları savunmuş, kardeşçe yaşamış Türkler ve Kürtler, neden bugün karşı karşıya bırakılıyor? Gerçek şu ki, bu ülkede Türk-Kürt sorunu yoktur. Bu ülkede halkın gerçek sorunu ekonomik ve sosyal refahın sağlanması sorunu vardır. Halk, geçmişte olduğu gibi bugün de omuz omuza yaşamaya devam ediyor. Ancak toplumun temel sorunları yerine yapay meseleler üzerinden kutuplaştırılmaya çalışılıyor. Türk de Kürt de, aynı markete gidip aynı pahalılıktan şikayet ediyor. Türk de Kürt de çocuklarının geleceği için endişe ediyor. Türk de Kürt de aynı hastanelerde tedavi bekliyor, aynı okullarda çocuklarını okutmaya çalışıyor. Yani, bu ülkede aslında Türk-Kürt sorunu değil, halkın yaşam kalitesinin düşmesi sorunu vardır...

Bu topraklarda yaşayan insanlar arasında tarihsel bir bağ, ortak bir kader vardır. Sorun, halkın huzurunu, mutluluğunu ve refahını artıracak politikaların geliştirilememesi, gerçek problemlerin çözümüne yeterince odaklanılmamasıdır. Oysa Türkler ve Kürtler, bugün de birlikte yaşamaya, çalışmaya ve üretmeye devam ederken yaşamsal mücadelelerini omuz omuza sürdürüyor. Tarih boyunca olduğu gibi, bu yaşamsal savaşta da yine yan yana omuz omuza mücadele veriyorlar...

Sevgilerimle

Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialerturan@gmail.com