Geçtiğimiz günlerde Ümraniye ve Ataşehir'de gece saatlerinde depoları denetlenen kağıt toplayıcılarının bazıları gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 200'ü aşkın kişinin birçoğunun düzensiz göç kapsamındaki yabancı uyruklular olduğu ve sınır dışı işlemleri için göç idaresinde sevk edildiği bildirilmişti.
Hükümet yetkilileri, denetimlerin atıkların geri kazanımı için yapılan toplama ve geri dönüşüm faaliyetlerinin mevzuat hükümlerine uygunluğunun sağlanmasından ibaret olduğunu belirtiyor.
Ümraniye'de geri dönüşüm işçilerini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise bu konuda bir çalışma başlattıklarını belirterek, "Rahatlıkla toplayacaksınız. Hepiniz çalışacaksınız, hepiniz kazanacaksınız. Kimse de müdahale etmeyecek size." demişti.
"Haksız kazanç arıyorlarsa milyonlarca para götürenlere baksınlar" diyen işçi Aydın Sımaklı, son haftalarda depolarına yapılan zabıta ve polis baskınlarını da anlamakta zorlandığını söylüyor:
"Sabaha doğru operasyonlar oluyor. Sanki biz uyuşturucu tacircisiymişiz veya kaçakçılık yapıyormuşuz gibi... Biz hepimiz buradayız, ne gerek var sabaha karşı yapılan operasyonlara? Bir ülke vatandaşına nasıl bunu yapar? Hepimizi çıkarmışlar, GBT bakılıyor. Ve tek birimizden bile bir suç çıkmadı. Çok mahcup oldum, ekmeğimizde olan insanlarız. Kimseye bir zararımız yok."
Günden güne artan işsizlik nedeniyle aralarına üniversite mezunları veya atanamayan öğretmenlerin katıldığını ifade eden atık toplayıcısı Sımaklı, bu operasyonlarla on binlerce insanın işsizler ordusuna dahil edileceğini söylüyor:
"Operasyona katılan polise, zabıtaya sordum. Bugün yıktınız biz yarın ne yapacağız? Onların da bir şeyden haberi yok, size bilgi verilmedi mi diye sordular. Ben ekmeğimi günlük kazanıyorum. Sigortalı değiliz, çalışmasak açız. Ne toplanın gidin dediler ne de çalışın. Gece gündüz ha geldi gelecekler diye bekliyoruz. Bizi ziyarete gelen siyasiler Anadolu ve Avrupa yakalarında büyük şirketlerin iki geri dönüşüm tesisi kurulduğunu söyledi. Bütün geri dönüşüm mallarının buralara aktarılması isteniyormuş. Hatta biri bitmek üzereymiş."
Aile üyelerinin mevsimlik işçi olarak çalıştığını anlatan atık işçisi Sımaklı, bu sektörde göçmenlerin ucuz iş gücü olarak tercih edilmesinden dolayı bu işin de ellerinden alındığını belirtiyor.
Köyüne döndüğünde ise geçimini sağlayabilecek bir işi olmadığını anlatan işçi Aydın Sımaklı, yaşadığı sorunun nasıl çözüleceğini düşünüyor ve son cümlesini bitirirken yine soruyor: "O kadar bedavadan para kazanan varken, gelip bizim kapımıza dayanmaları Allah'tan reva mı?"